Mudanya'da Ketendere Ro-Ro Limanı projesi

Büyükşehir Belediyesi’nin Mudanya Ketendere’ye yapmayı planladığı Ro-Ro Limanı Projesi, yargıdan veto yedi. Büyükşehir Belediye Meclisi'nin Yalıçiftlik Mahallesi Ketendere mevkiinde Ro-Ro Limanı yapılmasına ilişkin alınan kararıyla ilgili Mudanya Belediyesi, CHP Bursa Milletvekili Nurhayat Altaca Kayışoğlu, CHP geçmiş dönem Bursa İl Başkanı Şadi Özdemir, Bursa Barosu, TMMOB'a bağlı akademik odalar, DOĞADER ve sivil toplum örgütlerinin yanı sıra vatandaşın bireysel olarak açtığı iptal davası sonuçlandı. Bursa 1. İdare Mahkemesi, Ketendere Ro-Ro Limanı projesinin 1/100 bin ölçekli Çevre Düzeni Planı’na eklenmesine ilişkin plan değişikliğinin kamu yararına ve hukuka uygun olmadığı gerekçesiyle iptaline karar verdi.

“MUDANYA DEĞERLERİYLE YAŞAYACAK”

Ne pahasına olursa olsun Ketendere'ye liman kurulmasına engel olacaklarının sözünü verdiklerini belirten Mudanya Belediye Başkanı Hayri Türkyılmaz, davacı olan tüm kişi ve kurumlara, Bursa Barosu’na,  akademik odaların temsilcilerine, şehit Avukat Özgür Aksoy’a, Avukat Eralp Atabek’e, DOĞADER’e, Ekolojik Yaşam Derneği’ne ve topraklarına sahip çıkan Yalıçiftlik, Tirilye başta olmak üzere tüm Mudanyalılara teşekkür etti. Bölgenin turizm amaçlı kullanılması gerektiğini kaydeden Başkan Türkyılmaz, “Mudanya doğal, arkeolojik sit alanlarına sahip önemli bir kent. Geçmişimizin yok olmasına, değerlerimizin, tarım alanlarımızın sanayiye açılmasına izin vermeyeceğiz. Mudanya’da yok ediciliğe yer yok. Mudanya yaşayan bir tarih kenti. Dünyanın en güzel ilçelerinden biri olan Mudanya için herkesin bu tür davranış göstermesinden dolayı gurur duyuyorum ve teşekkür ediyorum" diye konuştu.

KAMU YARARI VE HUKUKA UYGUN DEĞİL

Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin Ketendere Ro-Ro Limanı projesinin 1/100 bin ölçekli Çevre Düzeni Planı’na eklenmesine ilişkin plan değişikliğinin iptali için açılan davada mahkeme, projenin nasıl bir ilişki içinde olacağına ilişkin bir plan kararı geliştirmediği, liman kompleksi ve lojistik merkez olarak belirlenen bölgenin çevresindeki tarımsal alanların hızlı bir yapılaşma sürecine gireceği ve hızla yapılaşmaya yol açabileceği, bu durumun üst ölçekli planlar olan 2020 yılı 1 / 100 bin ölçekli Çevre Düzeni Planı tutum, strateji ve kararlarına aykırı olacağı, tarım alanlarına yönelik koruma politikalarının öncelikli olması gerektiği, 2030 yılı 1 / 100 bin ölçekli Çevre Düzeni Planı’na da aykırı olacağına karar verdi. Bölgenin tarımsal niteliğinin yanı sıra tarihsel niteliğinin olduğu, Bölgenin 3. Derece Arkeolojik Sit Alanı olarak belirlendiği, alanın tahrip edilebileceği gerekçesiyle, şehircilik esasları ve kamu yararı yönünden olumsuz kıldığı belirtildi. Bölgede projeye ilişkin bir kıyı yapısının görülmediği, kıyıdaki dolgu alanlarında plan yapma, yaptırma ve onaylama yetkisinin Mekansal Planlama Genel Müdürlüğü’nde olması, dava konusu plan değişikliğinin planlama ilkeleri, şehircilik esasları ile kamu yararı ve hukuka uygun olmadığı sonucuna varıldı.