Tarih Buluşmaları’nda işçilerin sınıf olma mücadelesi ele alındı

“İşçilerin Sınıf Olma Tarihi” başlıklı söyleşide Koçak, Türkiye’de işçi hareketinin gelişimine değindi. Nilüfer Belediyesi’nin kent kültürüne büyük katkı sağlamak almacıyla Tarih Vakfı iş birliği ile gerçekleştirdiği Tarih Buluşmaları önemli isimleri ağırlamaya devam ediyor. İlkinde Bursa’da yetişen unutulmaz sanatçı Zeki Müren’in popüler kültürde bıraktığı müzikal ve toplumsal etkinin konuşulduğu Tarih Buluşmaları’nın ikincisinde “İşçilerin Sınıf Olma Tarihi” konusu ele alındı. Nâzım Hikmet Kültürevi’nde düzenlenen söyleşide akademisyen M. Hakan Koçak, Türkiye'deki toplumsal sınıf ve işçi hareketinin tarihine değindi. İşçi sınıfının bu topraklarda oluşumundan, günümüze kadar mücadelesini anlatan M. Hakan Koçak, işçi sınıfı tarihine, evrensel ve yerel unsurlar olarak iki yönlü bakmak gerektiğini vurguladı. 

M. Hakan Koçak şöyle devam etti: “İşçi sınıfı mücadelesi, 2. Meşrutiyet döneminde 1908 yılında liman işçilerinin direnişi ile başladı ve hemen ardından 1909 yılında İşçilerin grev hakkıyla ilgili ilk yasa çıkarıldı. Böylece Osmanlı’dan günümüze kadar, mücadelelerle dolu bir sınıf tarihi başladı. Türkiye işçi sınıfı hareketleri, yerel ve dünya konjonktürüne göre boyut kazandı. Ancak sınıf hareketinin en düşük gözüktüğü 1950’ler Türkiye'sinde dahi sınıf mücadelesi önemli kazanımlar elde etti. İlk sendikalar ve sendikacılar bu tarihlerde ortaya çıktı.”

Koçak, sınıf hareketinin en büyük darbeyi, neo-liberal politikalar sonucunda aldığını ve bilinçli sınıf hareketinin 1989’da başlayan bahar eylemleri ile Cumhuriyet tarihinin en yüksek noktasına eriştiğini ifade etti. Koçak, günümüzde konuşulan kadrolaşma, taşeronluk gibi sorunların hiç birinin geçmişte işçilerin verdiği sınıf mücadelesinden bağımsız olmadığını ve bağımsız değerlendirilemeyeceğini de söyledi.

Söyleşinin sonunda Nilüfer Belediyesi Kütüphane Müdürü Şafak Pala, Hakan Koçak’a paylaşımları için Nilüfer Belediye Başkanı Mustafa Bozbey adına teşekkür etti. Pala, Tarih Vakfı iş birliği ile sürdürülen “Tarih Buluşmaları”nın tarihsel bir hafıza için önemli olduğunu vurgulayarak bu önemli buluşmaların farklı konu ve isimlerle devam edeceğini belirtti.